İngilizce teal olarak adlandırılan farkındalık rengi Türkçe'ye camgöbeği olarak çevrilebilir. |
23 Ocak 2014 Perşembe
4 Ocak 2014 Cumartesi
bir yıl
5 Ocak 2014 - en fazla bir yıl sürer, yirminci asırlarda ölüm acısı demişti Nazım şiirinde, bu sefer aynı safta değiliz Hikmet. “bir değil hadi bin yıl geçsin”...
Canımın
yarısı,
Sen
gittiğinden beri bir tek gün olmadı gözyaşı dökmediğim.
Gözyaşının hiç
kurumayan bir şey olduğunu öğreniyorum.
Bir an
olmadı gözümün önünde olmadığın.
İç çekip,
acımı içime almayı öğreniyorum.
Belki
toplasan dört beş gündür rüyama gelmediğin… Uykularım uyur uyanık. Günün on dört saatini
yatakta geçiriyorum ve çamaşır makinesinde olmadıkları zaman senin
geceliklerini giyiyorum. Geçen gece sabaha karşı iki avuç hissettim kürek
kemiklerimde, o sendin biliyorum. Dün gece de büyükçe bir tas su içinde sadece
yüzünü gördüm, gözlerimin içine baktın dakikalarca, tek kelime etmedin. Hep gel
rüyalarıma. Seni görmeden yapamam çünkü.
Ağrılarının iniltilerini
duyuyorum bazen, kulaklarımı kapatmadan.
Her yeni ilaçtan
medet umuşun.
Son günlerde
ortaya çıkan fiziksel sıkıntılar üzerine “bir bu eksikti” deyişin. Hala yaşamın devamına olan inancını
kaybetmeden…
Tutunarak
yaşamaya, hem de öyle tutunarak ki olan bitene rağmen, nefes almaya gayret
edişin, oksijen maskesini çıkararak. Yaşayabilmek için.
Hepsi gözümün
önünde, gözlerimi kapatmadan.
Hayata
sığamıyorum…
Sen gittin
gideli, yani 5 Ocak 2013, saat 00.31’de bu hayat durdu. İmzalayın dediler,
imzaladım ölüm belgeni. Şimdi içinde olduğum hayat bildiğimiz hayata ait bir
boyut değil. Ateş düştüğü yeri yakıp yıktıktan sonra böyle olurmuş. Önceliklerim
ve kıymet verdiğim insanlar değişti.
Mesela artık
daha yalnızım, daha cesurum ve daha çok hayalim var.
[Bu hayatta]
sana dair o kadar çok emare var ki…
Korkmuyorum ama.
Beni merak etme.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)